Türk Dýþ Politikasý ve Türk Dünyasý Çalýþtayý

Türk Dýþ Politikasý ve Türk Dünyasý Çalýþtayý

Türk Dýþ Politikasý ve Türk Dünyasý Çalýþtayý haberinin gerçek görüntüsü.

Yazdır

2017-08-09 07:05

Türk Dünyasý Parlamenterler Derneði tarafýndan düzenlenen \"Türk Dünyasý ve Türk Dýþ Politikasý\" Çalýþtayýnda Türk Hareketi Baþkaný Sayýn Atila Þimþek\'in yaptýðý konuþma. (13 Mayýs 2017 GrenPark Oteli-Ankara)

 

TÜRK’ÜN BAYRAÐINI,

TÜRKLÜK BAYRAÐINI,

MAVÝ GÖKLERDE DALGALANDIRAN,

HANIMEFENDÝLER, BEYEFENDÝLER…

SÝZLERÝ SAYGI VE SEVGÝYLE SELAMLIYORUM.

 

Öncelikle bu güzel ve verimli çalýþtayý bize hazýrlayan TÜRK DÜNYASI PARLAMENTERLER DERNEÐÝ Genel Baþkaný Sayýn Nail Çelebi baþta olmak üzere emeði geçen herkese teþekkürlerimi sunuyorum.

Deðerli dostlarým,

Türk Dünyasý Batý’da Macaristan’dan doðuda Büyük Okyanusa, Kuzey’de Kuzey Buz Denizinden güneyde Hint Okyanusuna kadar uzanan geniþ bir bölgeden oluþmaktadýr.

Günümüzde 7 adet Baðýmsýz Türk Cumhuriyeti, 13 adet Özerk/Federe Türk Cumhuriyeti, 4 adet Özerk Türk Bölgesi ile Avrupa, Ýdil-Ural, Sibirya, Orta Doðu, Afrika, Güney ve Güneydoðu Asya ve Amerika kýtasýnda yaþayan 70’den fazla Türk Topluluðundan meydana gelmiþtir.

TÜRK Dünyasý bu görünüþü ile 400 milyondan fazla bir nüfusa sahip olduðu deðerlendirilmektedir..

TÜRKLER; Tarihte DÜNYA HÂKÝMÝYET ÝDEOLOJÝSÝNE sahip olan 2-3 milletten birisidir.

1990 yýlýna kadar Atatürk’ün sözlerine raðmen Türk Dünyasý ile ilgilenmeyen Türkiye,

( ATATÜRK VE TÜRK DÜNYASI.

‘‘Bugün Sovyetler Birliði dostumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluða ihtiyacýmýz vardýr. Fakat yarýn ne olacaðýný kimse bugünden kestiremez. Týpký Osmanlý gibi, týpký Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalanabilir. Bugün elinde sýmsýký tuttuðu milletler avuçlarýndan kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaþabilir. Ýste o zaman Türkiye ne yapacaðýný bilmelidir. Bizim dostumuzun idaresinde dili bir, inancý bir, özü bir kardeþlerimiz vardýr. Onlara sahip çýkmaya hazýr olmalýyýz. Hazýr olmak yalnýz o günü susup beklemek deðildir. Hazýrlanmak lazýmdýr. Milletler buna nasýl hazýrlanýr? Manevi köprüleri saðlam tutarak. Dil bir köprüdür... Ýnanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür... Köklerimize inmeli ve olaylarýn böldüðü tarihimiz içinde bütünleþmeliyiz. Onlarýn bize yaklaþmasýný beklememeliyiz. Bizim onlara yaklaþmamýz gerekir.”

29 Ekim 1933, Çankaya Köþkü)

 

1990’lý yýllarda SSCB’nin parçalanmasýnda sonra ortaya çýkan Türk Devlet ve Topluluklarýnýn bütün dünyanýn ilgi odaðýný oluþtururken, Türkiye bu geliþmeyi görmemezlikten gelmiþtir.

 

 Ancak, bir Azerbaycan heyetinin Ankara’yý ziyaretlerinde Alpaslan Türkeþ’e Türk Kurultaylarýnýn yapýlmasý gerekliliðinden bahsedince, Merhum Türkeþ’in çabalarý ile Türk Dünyasý Türkiye’nin ilgi alanýna girmeye baþlamýþtýr.

 

Özellikle, Türk ülkelerinin birliðine adým atmak üzere baþlatýlmýþ olan TÜRK KURULTAYLARI ile de dünyanýn dikkatini çekmeye baþlamýþtýr.

 

Hepimizin bildiði gibi birçok DÜNYA HÂKÝMÝYET teorisi bulunmaktadýr.

1900-1990 Yýllarý arasýnda Dünya Hâkimiyet Teorileri,

-Kara Hâkimiyet Teorisi,

-Pan Bölgeleri Modeli Teorisi

-Kenar Kuþak Hâkimiyet Teorisi,

-Hava Hâkimiyet Teorisi,

-Deniz Hâkimiyet Teorisi olarak bilinmekteydi.

 

SSCB’nin daðýlmasýndan sonra da (1990 yýlýndan sonra)

- Kuþatma Teorisi,

-Yeni Domino Taþlarý Teorisi,

-Tarihin Sonu Teorisi,

-Medeniyetler Çatýþmasý Teorisi,

-Medeniyetlerin Bütünleþmesi Teorisi,

-Büyük Satranç Tahtasý Teorisi

-Eksen Ülkeler Hâkimiyet Teorisi,

-Entrika Çemberi Teorisi,

-Ýþleyen Merkez ve Boþluk Teorisi,

-Uzay Hâkimiyet Teorisi,

Avrasyacýlýk Teorisi,

-Orta (Ara) Bölge Teorisi, gibi birçok teoriler ortaya atýlmýþtýr.

Bu teorilerden çoðunun ortak temel taþlarý Türkiye ve Türk Vatanlarýnýn yer aldýðý coðrafyadýr.

ABD’nin eski baþkanlarýndan Bill Clinton,

 “Her sabah uyandýðýmda dünya haritasýna bakýyorum. Her geçen gün Türkiye ve Türk Dünyasýnýn jeopolitik öneminin artýðýný görüyorum” diyor.

1880 yýlýnda yayýnlanan Bartlett Raporunda;

“Misyonerlik faaliyetleri açýsýndan Türkiye Asya’nýn anahtarýdýr.” Yazýyor.

Entrika Çemberi Teorisinin yaratýcýsý Texe Marss ;

 “Þu anda dünyayý 10 kadar kiþi yönetiyor. Onlarýn altýnda yüz binlerce mürit veya hizmetkâr bulunuyor.

Türkiye. 65 milyonluk nüfusu ile gezegenimizdeki diðer 175 ülkeden çok farklý bir konuma sahip. Ortadoðu, Avrupa ve Afrika’yý birbirine baðlayan güçlü bir köprüdür.

Ankara ya da Ýstanbul’da yaþananlar, kesinlikle sonraki yýllarda Afrika’daki Nijerya’dan Avrupa’daki Almanya’ya, oradan Amerika Birleþik Devletleri’ne kadar birçok bölgedeki geliþmeleri etkiler. Türkiye’yi, kendileri için bir dayanak noktasý ya da dünya hâkimiyetlerine giden yolda bir anahtar olarak görmeleri, þaþýrtýcý olmamalýdýr.

Bugün Türkiye, ekonomik, askeri ve kültürel gücü ile dikkate alýnmasý gereken bir ülkedir.

Türkiye’nin coðrafyasý, insanlarý, dini ve potansiyeli, her zaman patlamaya hazýr bir bomba görünümü veren çalkantýlý Ortadoðu’nun coðrafyasýnda Türkiyesiz bir istikrar ve güvenliðin mümkün olmadýðý görüþünü pekiþtirir.” Demektedir.

Ýþleyen Merkez ve Boþluk Teorisinin sahibi Barnett ise, Türkiye’ye þöyle bakýyor.

Türkiye\'yi, küreselleþmenin Entegre Olmamýþ Boþluðu tanýmýnýn ya da küresel ekonomiyle en az baðlantýlý ve bu yüzden de kitlesel þiddet ve çatýþma riskine en açýk ülkeler grubu içine dâhil ettim. Bunun üç nedeni var.

Coðrafidir. Türkiye tam anlamýyla Avrupa, Ortadoðu ve Kafkaslar arasýnda bir köprüdür.

Türkiye\'nin uzun bir süredir NATO askeri birliðinin bir parçasý olmasýna raðmen, AB’ye üye olarak alýnmamasýdýr.

Tekrarlamakta fayda görüyorum.

Görüldüðü gibi hemen hemen bütün dünya hâkimiyet teorilerinin kilit noktasý Türkiye’dir.

Türkiye 1992 yýlýndan sonra biraz olsun uyanmaya baþlamýþtýr.

1990 yýlýnda SSCB daðýlmýþ, bunun sonucunda ortaya çýkan Türk Devlet ve Topluluklarý ile iletiþim kurmak ve bir araya getirmek için de hummalý bir faaliyet baþlamýþtý.

Bu faaliyetlerin baþýnda MHP Genel baþkaný merhum Alpaslan Türkeþ’in önderliðinde baþlatýlan “Türk Devlet ve Topluluklarý Dostluk, Kardeþlik ve Ýþbirliði Kurultaylarý” idi.

Türk Dünyasý, Antalya’da, Ýzmir’de, Ýstanbul’da, Ankara’da ve Samsun’da toplanýrken, dünya endiþeli gözlerle izliyordu.

Ýþte bu sýrada, yanýlmýyorsam 1994 yýlýnda Marmara Üniversitesi Atatürk Eðitim Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Ramazan Özey, yukarýda bahsettiðim Dünya Hâkimiyet Teorilerinin birçoðunun pabucunu dama atacak bir teori ile ortaya çýkýyordu.

Bu teori “MERKEZÝ TÜRK HÂKÝMÝYET TEORÝSÝ.”idi.

Bu teoriye göre;

“Dünya’nýn Kalesi Anadolu’dur.

Dünya Kalesi\'ni (Anadolu\'yu) elinde bulunduran bir millet, Ýç Çembere (Balkanlar, kafkasya ve Ortadoðu) hükmeder. Ýç Çembere hükmeden bir millet ise, Dýþ Çembere yani Dünyayý kontrol eder.

Ve Ramazan Hocam devam ediyordu;

Anadolu yarýmadasý, tüm coðrafi özellikleri bakýmýndan dünyanýn kalbidir ve merkezidir.

Doðal, Beþeri, Tarihi, Siyasi ve Ekonomik Coðrafya bunu doðrulamaktadýr

Türkiye, uzaydan bakýldýðýnda, Asya, Afrika ve Avrupa kýtalarýnýn tam kesiþme noktasýnda yer alýr.

Bu nedenle, Tarih boyunca medeniyetlerin buluþma noktasý olmuþtur.

Anadolu, medeniyetlerin beþiðidir.”

Bütün bu teoriler ýþýðý altýnda çalýþmalarýna Türk Devletleri ile koordineli olarak devam eden TÜDEV, Türkiye ve diðer Türk Devletlerine izlemesi gerekli yolu, kurduðu

-Toplum Yönetimi ve Hukuk,

-Eðitim-Öðretim,

-Kültür,

-Bilim ve Teknoloji

-Ýktisadi, Ticari ve Mali iliþkiler,

-Gençlik,

-Uluslar arasý Ýliþkiler ve Ýletiþim komisyonlarýnda görüþerek ve tartýþarak tespit ettiði hususlarý Türk Ülkelerine bir rehber olarak iletti.

Bütün bu faaliyetler sonucunda, Türk Dünyasý ile ilgili Sivil Toplum Örgütleri, TÝKA, Yurtdýþý Türkler ve Akraba Topluluklarý Baþkanlýðý gibi kurumlar faaliyete geçirilerek Türk Dünyasý ile ilgili çalýþmalara devam edildi.

Ortak alfabe, ortak tarih gibi projelere baþlandý.

Burada söylemek istediðim tek nokta þu,

BU çalýþmalar, bu hâkimiyet Teorileri ve Ramazan Hocanýn Merkezi Türk Hâkimiyet Teorisini çaðrýþtýrdýðý için engellemelere uðratýldý. Bazen de oy ve menfaat uðruna harcandý.

Aslýnda ülkeler, geliþen dünya konjoktöründe, yakýnlýklarýna, dini birlikteliklerine, çýkar menfaatlerine göre uygun kuruluþlarý faaliyete geçiriyorlardý. Bunlardan en önemlisi ve bizi yýllarca kapýsýnda süründürdüðü ve süründürmeye devam ettiði Avrupa Birliði idi.

Peki, bizim; TÜRK MÝLLÝYETÇÝLERÝNÝN tezi olan ve ayný Avrupa Birliði gibi TÜRK BÝRLÝÐÝNÝ kurmak hakkýmýz deðil miydi?

Biz Türkler birleþirsek bulunduðumuz jeopolitik ve jeostratejik konumumuzdan dolayý güçlenir ve dünyayý kontrol ederdik.

Korkulan buydu.

Biz bir bayrak altýnda, sýnýrlarýmýzý birleþtirelim demiyoruz.

Biz her ülke kendi bayraðý altýnda ve kendi sýnýrlarý içerisinde bu birliðe katýlsýn diyoruz.

Baþlangýçta Baðýmsýz Türk Cumhuriyetleri ile birlikte kuracaðýmýz TÜRK BÝRLÝÐÝ, daha sonralarý baþka milletlerin idaresi altýnda yaþayan Özerk/ federe devletlerin baðýmsýzlýklarýnýn kazanmasýna yardýmcý olmaz mý?

Özerk Türk bölgeler ve Türk Topluluklarý esaretten kurtulmaz mý?

 

Peki, ne yapmalýyýz?

Bize göre, yukarýda açýklamaya çalýþtýðým gibi TÜRK BÝRLÝÐÝ kurma yolunda çaba harcamalýyýz.

Kýsaca

-Türk Birliðinin kurulmasý için bütün Türk Halklarýný bilinçlendirilmeliyiz.

Türk Birliðini tesis etme çalýþmalarýnda,

- Öncelikle Ortak bir Türk Birliði Parlamentosu kurulmalý.

- Türk Cumhuriyetleri arasýnda Ekonomik entegrasyon oluþturulmalý,

- Türk Tahkim Kurulu oluþturmalý,

- Türk Hukuk Enstitüleri oluþturulmalý,

-Türk Kalkýnma Bankasý Kurulmalý,

- Türk Cumhuriyetleri ve Topluluklarýnýn yaþadýðý yerlerde TÜRK KÜLTÜR MERKEZLERÝ açýlmalý,

- Türk Dünyasý Standartlar Enstitüsü kurulmalý,

- Türk Dünyasý Ticaret Odasý faaliyete geçirilmeli,

-Türk Dünyasý Üniversiteler Kurulu oluþturulmalý,

-Türk Dünyasý Bilim ve Kültür Akademisi kurulmalý,

Bunun gibi birçok konular dile getirilebilir.

 Sonuç olarak;

Gelecekten haber vermek, kâhinlerin iþidir. Ancak siyasi coðrafya, jeopolitik ve jeostratejik açýdan bazý tahminlerde bulunmak sanýrýz kâhin iþi deðildir.

Benim bilgilerime göre, Türk’ün yaþadýðý coðrafya, hep dünya hâkimiyetini elinde bulundurmuþ coðrafyadýr.

Türk Birliði kurulur ise bu birlik Gelecekte de dünya’yý kontrol etme kabiliyetine sahip olacaktýr.

Bu nedenle Türkiye ve Türk Dünyasý üzerinde oynanan oyunlar, dünyanýn hiçbir coðrafyasýnda uygulanmamaktadýr. Bu coðrafyada yaþamak oldukça zordur. Ancak eðer üzerinde yaþanýyorsa, yaþayanlar güçlü olmak zorundadýr. Bu gücün yolu da Türk Birliðinden geçer.

Bu coðrafyanýn saðladýðý avantajlar ile Türk Birliðinin saðladýðý güç, 21. Yüzyýlda tam olmasa bile, 22.yüzyýlda dünya hâkimiyeti bu coðrafyaya geçireceðine inanýyorum.

Bu inanç ile, Hepinizi saygý ile selamlýyorum.