Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma Töreni haberinin gerçek görüntüsü.
2017-08-09 07:32
18 Mart 2017 Tarihinde İzmir İl Başkanlığımızca yapılan \"Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma\" Programında Türk Hareketi Başkanı Sayın Atila Şimşek\'in Konuşmaları.
ÇANAKKALE DESTANINI YAZANLARA.
Değerli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler. Hepinizi saygı ile selamlıyorum.
Yüce Türk Milleti’nin ortaya çıkışından günümüze kadar gelen şerefli tarihinde, yüzyılları zaferlerle dolduran, Türk vatanı ve milletinin ebedi bekçisi ve vatanın geleceğinin teminatı Türk Ordusunun Çanakkale’de gösterdiği Kahramanlığı bir kez daha yaşamanın haklı gururunu duyuyoruz.
Yavrusunu, eşini geride bırakıp, anasının mübarek elini öpüp Çanakkale’de istiklal ve Vatan mücadelesini verenleri, cumhuriyetimizin temellerini atanları saygı ve özlemle anmak için burada toplanmış bulunuyoruz.
Çanakkale’de değil kalbimizdesiniz diyenler,
Siperlerde keşke bizde olsaydık diyenler,
Çanakkale’de ataları ile iftihar edenler,
Çanakkale mahşerinin 102nci yılını göğsü kabararak yaşayanlar.
HOŞ GELDİNİZ, TÜRK HAREKETİNE ONUR VERDİNİZ.
Çanakkale Türküsü söylendiğinde gözler yaşarır,
15 yaşında toprağa düşenleri, okullarını bırakıp cepheye koşanları, kınalanıp cepheye gönderilen bozkurtları düşününce gözler yaşarmaz mı? Boğazımız düğümlenmez mi? Vücudumuz ürpermez mi?
İşte bu ulvi duyguyu taşıyan Türk milleti, bu büyük zaferi ile Türk’ün cesaret ve azmini dünyaya bir kez daha duyurmuştur.
Bundan102 yıl önce zamanın imkânsızlıkları içinde düşmanın çok üstün sayı ve modern silahlarına insanüstü cesaret ve imanla karşı koyan ve “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” diye haykıran şehit ve gazilerimiz, Türk gücüne karşı durulamayacağını bir kez daha bütün dünyaya göstermişlerdir.
Büyük Türk Milleti’nin kıvanç dolu şanlı tarihi binlerce savaş ve zaferlerle doludur. Çanakkale muharebeleri bu zaferlerin en muhteşemi, kahramanlık ve fedakârlıkların sembolleştiği ender savaşlardan biridir.
Avrupalısı, Asyalısı, Afrikalısı, Avustralyalısı ve Yeni Zelandalısı ile yedi düvele karşı dövüşen Mehmetçik, Çanakkale Boğazını geçerek Türk vatanını işgal etmek isteyen düşmanı Türk Milleti’nin hasletlerinden olan bağımsızlık sevgisi ve ruh kudreti ile durdurmayı başarmıştır.
Dünya tarihinde, bu kadar küçük bir toprak parçasının böylesine kanla yoğrulduğu, destanlaştığı ve tarihleştiği görülmemiştir.
Düşman donanmasıyla Çanakkale ve Gelibolu’yu bombalamaya başladığı 19 Şubat 1915 gününden itibaren sekiz buçuk ay süren Çanakkale savaşlarında Türk Ordusu Seddülbahir’de, Arıburnu’nda, Kabak Tepe’de, Kumkale’de ve Anafartalar’da akıllara durgunluk veren ve bütün cihanı hayran bırakan bir savunma gücü göstererek, her Türk ocağına bir şehit şerefi bahşetmiştir.
Şanlı Türk Ordusu, her yönüyle üstün düşman kuvvetlerini Gelibolu Yarımadası’nın üç kilometrelik bir alanında çakılıp kalmasına mahkûm ederken iki yüz elli bine yakın şehit vermiştir.
Mehmetçik Gelibolu Yarımadası’nın her karış toprağını kanıyla yoğururken, bu alana dökülen Türk kanı, her kilometrekareye 15 tonu bulmuştur.
Akan Türk kanı Gelibolu’nun coğrafi adlarını Kanlı Tepe, Kanlı Sırt ve Kanlı Dere olarak değiştirerek Harp tarihinde yeni bir sayfa açmıştır.
Bu yiğitlik destanı, bomba sırtlarında şahikaya ulaşmış, İlk siperlerde şehit olan arkadaşlarından nöbet almak için bekleyen Mehmetçiğin Kur’an okuyarak ve dua ederek birkaç dakika sonra kesinlikle öleceğini bilerek, ilk siperlerdeki yerlerini almak için sakin sakin yürümeleri, dünya savaş tarihinde eşi bulunmayan “Vatan, Millet, Şeref ve Namus” anlayışının timsali olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk’ün Büyük Önderi Mustafa Kemal ATATÜRK bu savaşlar sırasında Anafartalar’da doğmuş, Gelibolu’da yücelmiş, İstiklâl Harbinde Türk’ün kaderi olmuştur.
Çanakkale savaşındaki başarısıyla Türk Milleti’nin bağımsız yaşama azmini dünyaya ispat eden Türk Ordusu, Türk’ün yüce kudretini anlamak istemeyenlere Türk gücünü Çanakkale’de bir kez daha göstermiştir.
Ben Çanakkale’de
Büyük balığın, küçük balığı her zaman yiyemeyeceğini, Nusret gemisinden,
Merminin mertlikle, tüfeğin yürekle boy ölçüşemediğini Mehmetçikten,
Küllerinden yeniden doğmayı Çanakkale’de savaşan Atalarımdan,
Prangaları kırıp, yeniden ayağa kalkmayı şehitlerimizden öğrendim.
Ey analarının kınalı kuzuları, babalarının koç yiğitleri huzur içinde uyuyunuz.
Sizlerin huzurunda ant içiyoruz ki,
Anafartalar’da ki gibi Türkiye’ye hücum da etseler, Arıburnu gibi direniriz.
Conkbayırı’nda ki gibi kalbimizden şarapnelle de vurulsak da, Çimenlik Kalesi gibi dim dik ayakta dururuz.
Namazgâh Tabyası gibi toplarla dövülsek de, Kilitbahir Kalesi gibi sağlam dururuz.
57nci Alay gibi gerektiğinde son neferimize, son nefesimize kadar mücadele ederiz.
Değerli Misafirler;
Burada sizlere siperleri, gemileri, topları, tüfekleri, çarpışmaları, kahramanlıkları uzun uzun anlatmayacağım. Zira kelimeler yetmez. Cümleler kifayetsiz kalır.
- Ey bu vatan için toprağa düşenler,
- Bir hilal uğruna güneş gibi batanlar,
-Gencecik fidanlar,
Siz bu vatan toprağının üstünde de altında da bir oldunuz.
Siz yaralı düşmanınızı bile kucağınızda taşıdınız.
Siz şimdi ebedi istirahatgâhında birlikte uyuyorsunuz. Biz ise hala derin uykudayız ve uyanamıyoruz.
Seyit onbaşım; sen sadece 215 kiloluk o mermiyi değil vatanı kaldırdın.
Yahya çavuş; sen bir takımla 3 bin İngiliz’e karşı destan yazdın,
Sen şehidim, barut kokusunu, yârinin, eşinin, yavrunun, ananın kokusunu tercih ettin.
Aziz hatıranı minnet ve şükranla anıyorum.
Bizlere bağımsız, başı dik bir ülke, özgürlükçü bir ruh miras bırakan başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, onların kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetimizi korumak ve kollamak ülküsüyle, ülkemizin varlığı ve bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de hiç düşünmeden canını vermiş Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, tüm şehitlerini rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Ve,
Bu vatan için düşünmeden canını vereceklere.. SELAM OLSUN.
Hepinizi saygıyla selamlıyor, Çanakkale kahramanlarının aziz hatıraları önünde saygı ve huşu ile eğiliyorum.
Atila ŞİMŞEK