24 Şubat 2017
AnKARA
TÜRK HAREKETİ’NDEN
İçinde bulunduğumuz dönemde bize dikte ettirilmeye çalışılan konular ve şartlar itibarıyla yüce Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyetine tarihi bir süreç yaşatmaktadır.
Kimin kime ve neye hizmet ettiğini anlamakta güçlük çektiğimiz bu dönem bize TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin yıkılmasına hizmet edenlerin dönemi olduğunu hatırlatmaktadır.
Hükmedenlerin ve onlara hizmet edenlerin kimler olduğu ve kime hizmet ettikleri Türk Milliyetçilerinin malumlarıdır.
Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyeti, demokrasisi, adaleti, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü, ekonomisi, Türkçesi, inançları, adet, örf ve töreleri ile satılmaya devam ederken, egemenliği de milletin elinden alınarak tek kişinin şahsi hırslarına ve vicdanına terk edilmektedir.
İşte ülke bu şer odakları tarafından felakete sürüklenmekte, siyasi ve ekonomik bağımsızlığımız birilerine verilmeye çalışırken, ülke bölünmeye sürüklenmektedir. Ülke bu iktidar tarafından ekonomik krize sokulmuş, borçlandırılmış, at pazarlıkları ve dilenciliklerle aşağılanmış, maden ve fabrikalarımız satılmış, bankalarımız boşaltılmış ve sanayi bitirilmiştir.
Kısaca cumhuriyetin bütün birikimleri satılarak saraylara ve yabancı bankalarda şahsi dolar hesaplarına gömülmüştür.
Yargı bağımsızlığı, eğitim ve öğretim hürriyeti bitirilmiştir. Ordu darma duman edilmiş, polis iktidarın kapı kulu haline getirilmiştir.
İhanet odakları Hergün kin ve tehdit kusmaktadır. HAYIR diyenlere olmadık hakaretler edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu ulu önder Atatürk’e uzanan diller, bizi iç savaşla tehdit eden döller, kâfir diyen hoca kılıklı sefiller, kandil yandaşı olmakla hain diye suçlayan gavaraların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Şehidine kelle, eli öpülesi anacıklarımıza “ananı al da git” diyen zihniyet ülkeyi kargaşaya sürüklemektedir.
FETÖ’yu büyüten, destekleyen ve devletin başına bela eden, 15 Temmuzu kurgulayan ve uygulayan onlar değilmiş gibi lanse ederek, devletin ve milletin koruyuculuğa soyunan sahtekârlara verilecek cevabımız elbette kocaman bir HAYIR olacaktır.
İşte bu dönemde TÜRK MİLLİYTETÇİLERİ TARİHİ BİR MESULİYET TAŞIMAKTADIR.
Cumhuriyet tarihinin muhtelif dönemlerinde, fikri ve fiili olarak tezahür eden bu mesuliyet bugün büyük bir gecikme içinde zafiyete uğramıştır. Bunda Ülkücü-Milliyetçi olarak lanse edilen bir siyasi partinin başında olan kişilerin tutumlarının etkisi büyüktür.
Bu durum Türk Milliyetçilerinin susup, kaderci bir mantıkla her şeyi kabulleneceği anlamına gelmemektedir. Şartlar ne olursa olsun, karşımızdaki kim olursa olsun, ülkemizin ve milletimizin içine düşürülmeye çalışılan duruma karşı kayıtsız kalınmayacaktır. Kanımızın ve mayamızın gereğini yapmak gibi bir mecburiyetimiz bulunmaktadır.
TÜRK HAREKETİ etrafında birleşenler, hiçbir parti, şahıs ve kuruluş taassubu olmayan, kendi hür iradesi ile hareket eden Türk Milliyetçileridir. Ülkemiz üzerinde oynanan her türlü oyunları bozmak ve milletimizi bilinçlendirmek üzere yola çıkmışlardır.
Yer altı ve yerüstü kaynaklarımızın, sanayi ve ulaştırma tesis ve fabrikalarımızın haraç-mezat satıldığı, insan kaynaklarımızın haince sömürüldüğü, egemenliğimizin tek adamın vicdanına bırakıldığı ve hatta ülke bütünlüğümüzün tehlikeye atıldığı bu tarihi dönemde, elbette ki izleyici olmak bize yakışmaz.
Hele son günlerde oynanan EVET-HAYIR oyununa açıklık getirmek farz olmuştur. Yapılmak istenilen milletin iradesini tek adamın iradesine teslim etmektir. Kısacası diktatörlüğü teşvik etmektir.
Şu bilinmelidir ki;
Fikri ve fiili manada her türlü mücadeleye hazırız. “Kudretimiz, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur”.
Maksadımız, bölmek değil bütünleştirmek, güzel vatanımızı ve yüce milletimizi her türlü tehlikeden korumaktır. Ülkemize zarar veren bu parazitlere vuracağımız tokatın daha güçlü olması için bütün TÜRK MİLLETİNİ HAYIR demeye davet ediyoruz.
SİZLERLE SESİMİZ DAHA YÜKSELECEK VE GÜR ÇIKACAKTIR.
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN, BİRLİĞİNİ DAİM ETSİN.
TÜRK HAREKETİ