* Tütkiye'yi TürksüzleÅŸtirme Faaliyetleri incelenmiÅŸtir.
TÜRKİYE’Yİ TÜRKSÜZLEÅžTİRME FAALİYETLERİ
“ Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir.”
“ Bu ülkeyi bir çift kadın memesine satarım.”
Yukarıda açıklanan sözler, Türkiye’de yaÅŸayan, aydın statüsündeki bir gazeteci müsveddesi tarafından söylenmiÅŸtir.
Küresel güçlerin hazırladığı büyük bir projenin aÅŸağılık bir sözcüsünden baÅŸkası deÄŸildir bu sözleri söyleyen.
Merkezinde Türkiye’nin bulunduÄŸu bu yeni küresel planları devreye sokan emperyalist güçlerin ne yapmak istediklerini Anadolu’nun gerçek sahipleri olan Türk Milliyetçileri bilmek ve önlem almak zorundadır.
Bu planın dört safhası bulunmaktadır.
1. Türk Sermayesinin Yok Edilmesi,
2. Halkın Bir birine DüÅŸman Edilmesi,
3. Vatanın Yabancılaştırılması,
4. Türk’ün, Milli Ruh ve bilinçten UzaklaÅŸtırılması,
1. Türk Sermayesinin Yok Edilmesi,
Türkiye’nin üretim tabanının yabancılara devredilmesi sürecinde en önemli unsur finans sektörünün teslimiyetidir.
28 Åžubat sürecinde “yeÅŸil sermaye” öcüsü yaratılarak sindirilen Anadolu sermayesi, 2001 krizi ile birlikte küresel güç bankerlerine sunulmuÅŸtur. Bugün, ekonomideki köÅŸe baÅŸlarının Türk olmayan unsurlar tarafından tutulduÄŸu göz önüne alındığında ve Türk sermayedarların sermayelerini yurt dışına taşıdığı bir
gerçektir.
2. Halkın Bir birine DüÅŸman Edilmesi,
Türkiye Atatürk’ün vefatından sonra Milli Devlet olma yolunda devamlı gerilemiÅŸ, bugün ABD, AB, Arap ve Siyonist propaganda ve yardımları ile neredeyse nüfusunun 1/3’nü teÅŸkil eden bir grup, azınlık olarak kabul edilme noktasına gelirken, Irak ve Suriye’de meydana gelen olaylardan sonra Türkiye’ye sığınanlar açıkça kültürel, sosyal, siyasi etkinliklere giriÅŸmekten geri durmamışlardır.
DiÄŸer bir ayak da, Siyasilerin oy kapma yarışında kullandıkları İslam dinidir. Türkiye’de İslam bazı din adamı görünümündeki meczuplar ve siyasiler tarafından sürekli manipüle edilmektedir. Laik/İslamcı ayırımının yanı sıra mezhepsel ve cemaatsel kışkırtmalar devam etmektedir.
3. Vatanın Yabancılaştırılması,
Burada önce ÅŸunu vurgulamak gerekmekte ve bütün dünya ÅŸunu bilmelidir. Türk Milleti bu toprakların bekçisi deÄŸil M.Ö. 17 bininci yüzyıldan beri sahibidir.
Bu topraklarda üst kimlik Türk’üdür. Hangi ırktan, hangi dinden olursa olsun bunu kabul etmek zorundadır.
Çevremizde yaÅŸayan komÅŸularımız, Avrupa ve Amerika’da yaÅŸayan her millet, öncelikle “Oryantalist” fikirlerden vazgeçmeli ve Türkiye ve çevresinde meydana gelen olaylara Türkiye’yi bulaÅŸtırmaktan kaçınmalıdır.”
Türk Ordusu macera ordusu deÄŸil, Türk Vatanının, Türk Milletinin ordusudur. Somali’de, Afganistan’da dolar karşılığında kullanılan ordu olmamalıdır. Ve asla Ne Irak kuzeyinde, ne de Suriye kuzeyinde kurulmaya çalışılan ne idiÄŸü belirsiz sözde devletlerin garantörlüÄŸünü üstlenmemelidir.
4. Türk’ün Milli Ruh ve Milli Bilinçten UzaklaÅŸtırılması,
Yabancı komuta merkezlerince yönetilen bazı siyasetçi ve akademisyenlerin “TÜRK diye bir ırk yoktur. İstiklal Savaşı yalandır, Timur, Cengiz Türk deÄŸildir, Tarihte Asya’da kurulanlar Türk Devleti deÄŸildir.” palavralarından sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin isminin ve bayrağının deÄŸiÅŸtirilme faaliyetleri, T. C.nin devlet kuruluÅŸ ve bankalardan kaldırılması, andımızın yasaklanması, hatta İstiklal Marşımızın güftesinin deÄŸiÅŸtirilmeye kalkışılması Milli Ruh ve Bilinçte yabancılaÅŸma çalışmalarının tezahürüdür.
Son yıllarda özellikle siyasi Erk’e mensup üyelerce ve bu Erk’e mensup din adamlarınca İslam Dini adı altında AraplaÅŸtırma faaliyetleri dikkati çekicidir. Din kisvesi altında Türk Milletine Arap Kültürü ekilmeye çalışılmaktadır.
TÜRK MİLLETİ, ÖZELLİKLE TÜRK GENCİ BU OYUNLARIN ÜSTESİNDEN ELBETTE GELECEKTİR.
Atila ŞİMŞEK
THD Gen. BÅŸk.