* Hatay'ın vatana katılışından, bahsetmeye çalıştık.
Hatay’ın Anavatana Katılması
Misak-ı milli sınırları içerisinde yer alan Hatay, Mondros AteÅŸkes AntlaÅŸması sonrasında Fransızlar tarafından iÅŸgal edilmiÅŸti. Nüfusun çoÄŸunluÄŸu Türklerden oluÅŸan Hatay, sahip olduÄŸu İskenderun Limanı nedeniyle gerek ekonomik gerekse askeri açıdan stratejik bir bölgeydi. Ancak Sakarya Savaşı sonrası koÅŸullarında Fransa’yla imzalanan Ankara AntlaÅŸmasıyla Hatay, Fransız mandası altındaki Suriye’ye özel bir yönetim, resmi dilinin Türkçe, para biriminin ise Türk lirası öngörüsü altında bırakıldı.
Buna göre bölgede bulunan Türkler,
* Kültürlerini geliÅŸtirebilmek için her türlü kolaylıktan yararlanacak,
* Kurulacak Türk okullarında Türkçe öÄŸretim yapılabilecek,
* Hatay idaresinde görevli idareci ve memurluklar için Türklerden, nüfusları oranında atama yapılacak,
* Hatay için özel bir bayrak belirlenmesi de kabul edilmiÅŸti.
Ancak Fransa, 1936’da sömürgesi olan Suriye ve Lübnan’ın egemenlik haklarını tanıyarak bölgeden askerlerini çekince tarihimize “Hatay Sorunu” olarak geçen sorun baÅŸ gösterdi.
Bunun üzerine Türkiye, aynı egemenlik hakkının Hatay’a da tanınmasını istedi. Atatürk, 1936’da yaptığı meclis açılış konuÅŸmasında, “Bundan böyle Fransızlarla aramızda senelerdir sürüp giden davanın neticelenmesinin zamanı gelmiÅŸtir.” diyordu.
Bu kararlı tutumunu eyleme geçiren Atatürk, “Antakya – İskenderun ve Havalisi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” baÅŸkanı olan Tayfur Sökmen’e ÅŸu talimatı vererek konuyla doÄŸrudan ilgilenmeye baÅŸladı:
“Sökmen, bugünden itibaren davaya resmen el kondu. Antakya-İskenderun ve havalisinin adı bundan böyle Hatay’dır. Cemiyetinizin adını “Hatay Egemenlik Cemiyeti” olarak deÄŸiÅŸtirin ve faaliyetinizi bu isim altında yürütün.”
Atatürk’ün ısrarla üzerinde durduÄŸu Hatay konusu Milletler Cemiyetine taşındı. 1937’de Milletler Cemiyetinde Türkiye’nin bu konudaki görüÅŸleri kısmen dikkate alınmak suretiyle o zamanki adıyla “Sancak” adıyla Hatay’ın özerk bir bölge olması kararlaÅŸtırıldı. Ancak Hatay Sorunu çözülmüÅŸ deÄŸildi.
Hatay Meclis seçimleri sırasında yaÅŸanan sorunlar üzerine Atatürk, 1938’in Mayıs ayında ilerlemiÅŸ hastalığına raÄŸmen Mersin’e kadar geldi. Hatay sorunu ile ne kadar yakından ilgilendiÄŸini ve Hatay’ı ne kadar önemsediÄŸini hayatını riske atarak bir kez daha göstermiÅŸ oldu. Bu geliÅŸmeler üzerine AÄŸustos 1938’de yapılan seçimlerden sonra Hatay Meclisi 2 Eylül 1938’de ilk toplantısını yaptı ve bağımsız Hatay Devletini kuruldu.
Atatürk, Hatay’ın bağımsızlığını ölmeden önce görebilmiÅŸti. Ancak Hatay’ın Türkiye’ye katılımı Atatürk’ün ölümünden sonra gerçekleÅŸebildi.
İkinci Dünya Savaşı’nın baÅŸlama olasılığının uluslararası dengeleri deÄŸiÅŸtirmesi üzerine Türkiye ile Fransa arasındaki yakınlık arttı. İki devlet arasında varılan antlaÅŸma sonucu Hatay Meclisi 29 Haziran 1939’da Türkiye’ye baÄŸlanma kararı aldı. TBMM, 7 Temmuz 1939’da kabul ettiÄŸi bir yasa ile Hatay’ın Türkiye’nin bir ili olduÄŸunu karara baÄŸladı.