HARAY HARAY MEN TÜRKEM…..

HAYKIRIYORUM, HAYKIRIYORUM BEN TÜRKÜM…..

Türkler yıkılmaz, Türk’ün beli bükülmez.

Bu sloganı son yıllarda İran’da sık sık duyuyoruz.

Fars baskısından bunalan İran diye adlandırılan yerde yaşayan Türkler, öncelikle Traktör Futbol takımı öncülüğünde Güney Azerbaycan’da, sonra Türkmen Sahra Bölgesinde şimdi de Kaşgayi bölgesinde kıpırdanmaya başlamış, Özgürlük sloganları ve pretostolarla milli kimliğini haykırmaktan geri durmamaktadırlar.

Bilindiği gibi bugünkü adıyla İran, Çok eski bir Türk yurdudur. Türkler Kafkasya ve Hazar Denizi güneyinden MÖ 4ncü yüzyılda İran’a geldikleri kaynaklarda yer almaktadır.

İran, Gazneliler, Selçuklular, İl Denizliler, Harzemşahlar, Timur, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safevi ve Kaçar Devletleri zamanında Türk Hakımiyetinde kalmış ve Türkleşmiştir.

900’lü yıllardan 1925 yılına kadar İran’ın asıl sahipleri Türkler iken, 1850 yıllarından itibaren Türk Hakimiyeti gerilemeye başlamış, 1920 yılında İngilizlerin desteği ile kanlı mücadeleler sonunda son Türk Devleti Kaçar Hanedanlığı sona ererek ülke 1925 yılında Pehlevi Hanedanlığının yani Fars kontrolüne girmiştir.

Son Kacar Hanı Ahmed Şah, M. K. Atatürk’ten yardım istemiş, Yeni Kurulan Türkiye Cumhuriyeti Kaçar Hanedanlığı ordusuna Türk Subaylarını göndererek yardım etmeye çalışmış, Kaşkayılarin İngiliz ve Fars silahlı güçlerine karşı yaptığı müthiş mücadele de yeterli olmayarak İran 1925 yılından itibaren Pehlevilerin idaresinde Fars hakimiyetine girmiştir.

Bu duruma çok üzülen M. K. Atatürk 1932 yılında “Türk Dünyasına Yardım Fonu” kurarak Türk Ülkelerine yardım etmeye başlamıştır.

1925 yılından itibaren İran’da Pan-İranist ve Fars Milliyetçiliği şekillenmeye başlayarak Türkler ikinci plana atılmışlardır. Türkleri bir tehlike olarak gören Farslar, sistemli olarak Türklere karşı bir asimilasyon politikası uygulamaya koymuşlardır.

1925 yılından itibaren Güney Azerbaycan’da Türklerin kıpırdanışları durmamış, Fars baskısına karşı devamlı hareket halinde olmuşlardır. 1920 yılında Şeyh Muhammed Hıyabani, 1944 yılında Mir Cafer Pişaverin başkanlığında kurulan Azerbaycan Milli Hükümeti  ve 1995 yılında Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi binlerle ifade edilen şehitler vermiştir.

Özellikle 1979 Anayasasının açıklanması ile birlikte Türklerin yaşadığı bölgelerde gösteriler ve ayaklanmalar başlamış, Tebrizde resmi daireler işgal edilmiştir. Bu olaylardan sonra Türklere baskılar daha da artmış,Türkler Tarhan yönetimi tarafından hor görülmüş ve her türlü hakarete maruz kalmıştır.

Tarhan’da yayınlanan bir İran gazetesinde Türkleri “Hamam Böceği” yerine koyan yazı bardağı taşıran son damla olmuş, Güney Azerbaycan başta olmak üzere Türklerin yaşadığı kentlerde ayaklanmalar meydana gelmiş, ayaklanmalarda 55 Türk Şehit, yüzlerce yaralı ve binlerce tutuklamalar olmuştur.

Güney Azerbaycan’da Türk Traktör futbol takımı öncülüğünde bu olaylar meydana gelirken, son üç ay içerisinde Güney doğu İran’da yaşayan Kaşgai Türklerinde de kıpırdanmalar başlamıştır.

Kaşkayı Türkleri İran’ın güneyinde Zagros Dağları’nın etekleri boyunca, Basra Körfezi ovaları, şiraz yaylalarında yoğunlukla isfahan, Fars, Buşehr illerine yaşayann ve bir kısmı hala yaylak ve kışlak bölgeleri arasında konar-göçer yaşam süren bir Türk boyudur.

Günümüzde İran’da yaşayan 40 milyondan fazla Türk’ün 4 milyonunu teşkil etmektedir.

Kaşgayı kelimesi Kaş ve Kayı kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir.  Kaş kelimesi öncü, kayı ise oğuzların 24 boyundan bir tanesidir. Dolayısıyla Kaşgayı Kayı boyunun öncüsü anlamındadır.

Kaşkayıların Birinci Dünya Savaşı sırasında Anadolu’nun doğusunda ve Basra körfezi bölgesinde mücadeleleri dikkate değerdir. Güney Irak’ta İngilizlere karşı savaşan Osmanlı Ordusuna yardımları unutulamaz.

İran’ın aynı yıllarda İngilizler tarafından işgali sırasında millî kahramanı ilhan Sovlet Dovle önderliğinde, topraklarını savunması İran’da Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli olaylarının birdir. Kazerun şehrinin savunulması, Akçeşme Savaşı, Şiraz’ın muhasara edilmesi, Abade ayaklanması gibi olaylar dönemin önemli konularıdır.  

Son birkaç aydır aynen Güney Azerbaycan’da olduğu gibi Baskılara maruz kalan Kaşkaylar, bu baskılar karşısında kıpırdanmalar ve pretostolara başlamışlardır.

Özellikle Şiraz Emniyet Müdürünün bir kaşkayı kadınına fiziksel saldırısı bardağı taşıran son damla olmuş, Kaşkayıların yasal ve barışçı pretostosu Farslar tarafından çarpıtılarak bir kriz ve çatışmaya döndürülmeye çalışılmıştır.

Yine Şiraz kentinde Kaşkayilerin Lorlar tarafından milli ve görkemli giysilerinin gasp edilmesi üzerine soydaşlarımız itiraz seslerini duyurmak üzere valilik binası önünde büyük bir miting düzenlemişler, Bu miting ile Kaşkayı halkının ezici ve öfkeli tepkisinin ortaya konduğu görülmüştür.

Kaşkayılar miting’de İran’da yaşayan tüm Türkleri ittifak kurmaya çağırmış ve tek ses olarak haykırmışlardır. Ne kültürümüzden ne de giysimizden vazgeçeceğiz!

Ve, İranda yaşayan Türkleri birlik olmaya davet etmişlerdir.

Kaşkayı sağ olsun, Azerbaycan var olsun!

Kaşkayı, Türkmen; Birlik, Birlik!

Evet,

bu ses sultan savalan'ın sehendimin sesidir
bu ses, göğsü garip kalan ulu erkin sesidir
bu ses, milyon milyon türk'ün varlığının sesidir
bu ses bağımsızlığa can atan milletimin sesidir.

Duy Türkiyem duy…..

Hepinizi saygıyla selam

*                  *                   *                      *

türkiye türkçesi ile sözleri şu şekildedir:

yurdumun dört bir yanından milletim sel olup akar,
caddeler, meydanlar artık milletime dar gelir

bütün millet birce sesle türküm diye haykırır
boynu bükük yaşamak milletime ar gelir

göklere yükselir bu ses
haray haray haray haray ben türküm

bu ses sultan savalan'ın sehendimin sesidir
bu ses, göğsü garip kalan ulu erkin sesidir
bu ses, milyon milyon türk'ün varlığının sesidir
bağımsızlığa can atan milletimin sesidir.

kurtuluşun delisiyim, delikanlı türküm ben
haray haray haray haray men türküm

dinlesin bu sesi dünya, yer gök duysun bu sesi
yokluğuma ferman yazan eller duysun bu sesi

tılsım kırılmıştır artık! parçalamışız kafesi
bu sese kurşun sıkanın kesilecek, kesilecek nefesi

ölüme meydan okuyan delikanlı türküm ben
haray haray haray haray ben türküm